13 Eylül 2007 Perşembe

Overtrained Ve Undertrained


Grafiği incelediğimizde, atletik seviyemiz, antrenmanın hemen başlangıcında yatay çizgi seviyesindedir. Çalışma ilerledikçe, yorgunluk artarken yüksek kapasite gösterme seviyemiz normalin altına inmeye başlar. “Yorgunluk” çizgisinin ulaştığı en düşük seviye, en yüksek yorgunluk hissini yaşadığımız anı ifade eder ve çalışmamızın sonu olmalıdır! Eğer çalışma zorluğu gerektiğinden fazla olursa, yorgunluk seviyesi o kadar aşağılara sarkacaktır ki toparlanılsa bile eski formun yakalanması hem daha fazla zaman alacak hem de ulaşılacak form seviyesi neredeyse aynı kalacaktır. Bu aşırı çalışma devam ettirildiğinde aşırı antrenmanlılık (overtrained) durumu ortaya çıkar. Eğer çok hafif antrenman yapılıyorsa bu durumda da yeterince yorulma ve yıpranma olmayacağından gelişme sağlanamayacak ve düşük antrenmanlılık (undertrained) durumu oluşacaktır.
Eski atletik seviyemize denk gelen “onarım” eğrisine dikkat edilirse yatay çizgiyi biraz da olsa aşarak bir kademe üzerine çıkmaktadır. İşte bu iki çizginin kesiştiği nokta, “fazladan onarım” sürecinin başladığı noktadır.
Bu çıkışın da zirvesine ulaşıldıktan kısa bir süre sonra çizgi yeniden düşüşe geçerek antrenman öncesi atletik seviyemizi ifade eden yatay eğriye doğru inişe başlar.
İyi bir antrenman programı oluşturmanın “püf noktası” bir sonraki antrenmana başlama zamanlamasını, bir önceki antrenman’ın “fazladan onarım” (supercompensation) sürecinin en üst seviyesine denk getirebilmektir!

Hiç yorum yok:

eXTReMe Tracker